Çocuğunuzun sıkılması beyin gelişimi için bir fırsat!

Çoğu ebeveyn, çocuklarının sıkılmasına dayanmakta zorlanır ve çabucak bir tahlil arar. Yaratıcı aktiviteler, görüntü oyunları yahut eğlenceli görüntüler üzere dikkat dağıtıcılar devreye girer.

Ancak, uzmanlar farklı bir bakış açısına sahip. Psikiyatrist Dr. Carl Marci’ye göre, çocuklarınızın sıkılmasına müsaade vermek, onlara yalnızca aktivite sağlamak kadar yararlı olabilir.

Can derdinin faydaları

Dr. Marci, sıkılmanın çocukların duygusal denetimini geliştirmeleri için kıymetli bir fırsat sunduğunu belirtiyor. Medyanın ve ekranların çok kullanımı, çocukların bu araçları ruh halleriyle başa çıkma tekniği olarak görmelerine yol açıyor.

Sürekli ekran başında vakit geçirmek, çocukları sıkılmaktan kaçınmaya ve buna dair duygusal zorlukları göz gerisi etmeye yönlendirebilir. Fakat sıkılmak, beyin gelişimi için yararlı olabilir, zira bu süreç, beynin duygusal denetim merkezini etkin hale getirmelerine yardımcı olur.

Ekranlar, çocukların beyinlerinin kıymetli bir kısmını kullanmalarını engelleyebilir. Dr. Marci, bu durumu “ya kullan ya da kaybet” olarak tanımlıyor ve daima ekranla meşgul olan bir çocuğun, beynindeki duygusal kontrol alanını geliştirmekten yoksun kaldığını söylüyor.

Çocuklar, duygusal düzenlemeyi ekranlar üzerinden öğrenmek yerine, kendi içsel kaynaklarını kullanarak hislerini yönetmeyi öğrenmelidir.

Ebeveynler olarak bu süreci desteklemek, onların sağlıklı bir formda büyümelerine yardımcı olabilir. Sırf ekranlar üzerinden değil, oyun oynayarak ve diğerleriyle sağlıklı etkileşimlerde bulunarak hislerini anlamalarına ve işlemelerine imkan tanımalıyız.

Peki, ebeveynler bu noktada ne yapmalı?

Çocukları sıkıldıklarında ekranlara yönlendirmek yerine, onlara nasıl başa çıkacaklarını öğretmek en gerçek yol olabilir. Örneğin, otomobil seyahatlerinde yahut sıkılmanın en çok yaşandığı vakitlerde ekranları sınırlamak, çocukların külfetlerini daha sağlıklı yollarla aşmalarına yardımcı olabilir.

Önemli olan, medya kullanımını dengelemektir. Şayet bir gün fazla ekran vakti geçirmişlerse, öbür günlerde bu süreyi kısıtlamak ve onların sıkılma anlarında yeni bir tahlil üretmelerini sağlamak çok kıymetli. Bu, yalnızca teknolojiyle değil, duygusal kontrolle de başa çıkabilen çocuklar yetiştirmek manasına gelir.

Çocuğunuzun sıkılması, yalnızca bir mecburilik ya da hoşnutsuzluk anı değildir; beyin gelişimi ve duygusal kontrol için bir fırsattır. Bu fırsatı gerçek biçimde pahalandırmak, onları sağlıklı bir formda büyütmek için yapabileceğiniz en değerli adımlardan biridir.